- Bana işten çıkarılan ve hiçbir iş yerine sonsuza dek güvencesi olmayanlar için bir kazanç alternatifi söyleyin.
- Bana diploma veya okuduğun okulun statüsünü sormayan bir kariyer fırsatı söyleyin.
- Bana asla torpil işlemeyen, sadece hak edenlerin kazandığı bir iş söyleyin.
- Bana bir ev hanımının bir doktordan fazla kazanabileceği iş modeli söyleyin.
- Bana herkesin tam da hak ettiği kadar kazanabileceği bir söyleyin.
- Bana çok düşük sermaye ile başlayıp bir başbakandan fazla kazanabileceğiniz iş dalı söyleyin.
- Bana 2-3 yıl içinde harika bir kazançla emekli olabileceğiniz işi söyleyin.
- Bana kazancınızı çocuklarınıza miras bırakabileceğiniz işi söyleyin..
Bütün bunların bir tek cevabı var; Network Marketing Sektörü
Zengin doğmayanların, iş yerinde kapı önüne konulanların, ikinci bir alternatifi olsun isteyenlerin, bir sebeple yeniden başlamak isteyenlerin aklına ilk gelmesi gereken sektör; Network Marketing.
Tek bildiği maaş karşılığı emeğini ve zamanını satmak olanların, baba parası yiyenlerin, torpillilerin, hak ettiği kadar kazanmaya kalkarsa hiçbir şey kazanamayacak olanların ve bir şekilde devlete sırtını dayamışların ise burun kıvırdığı sektör!
Network Marketing sektörüne gönül verenlerin derinlerinde asi bir ruh yatar!
- Koşullar kötü ise kabullenmek istemezler.
- Patronlarının diktatörlüğünü kaldıramazlar.
- Kendilerine dayatılan klişelere aldırmazlar.
- “Sende en fazla bizim kadar kazanabilirsin” diyenlere kulak asmazlar.
- Toplumun dayattığı rutin hayatı yaşamak istemezler.
- Hayatı sever ve dolu dolu geçirmek isterler.
- Cimrileri sevmezler. Daha fazla iyilik, cömertlik yapabilmek için kazanmak isterler.
- Bazıları sırf “sen başaramazsın!” denildiği için başarılı olurlar.
ARTIK HERKES BUNUN FARKINA VARSIN, DEVİR DEĞİŞİYOR!
Devir klişe hayatlarını yaşayan, başkasının maaşlı çalışanı olmayı övüp el pençe divan durmayı normal kabul edenlerin devri değil artık. Devir network marekting girişimcilerini “saadet zinciri değil mi o iş?” diye eleştiren cahillerin devri de değil!
Devir kendi ayakları üstünde durma cesaretini gösterenlerin, toplumun dayattığı ezilen olma haline baş kaldırabilen, hayallerinin peşinden koşabilenlerin devridir.
Artık patronunun karşısında el pençe divan duran insanların o korkak çenelerini kapatıp kendi hayallerinin peşindeki cesur yürekli insanlara saygı göstermesinin vakti gelmiştir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder